TÜKETİM TOPLUMUNDA MUTSUZLUĞUMUZ
İnsanlık olarak kendi benliğimizin farkına varmamızın çok daha önemli olduğu bir zamanda yaşıyoruz. Hayatımızın her anında yanımızda olan onsuz vakit geçirmekte zorlandığımız, bir kafeye veya misafirliğe gittiğimizde sürekli açarak kontrol ettiğimiz akıllı telefonlar sayesinde tüketimin bambaşka bir boyutunu yaşıyoruz.
İnsan mutlu olmak için en kolay yolu seçer. Bu seçimin en kolayı ise alışveriş yapmak bir şeyler satın almaktır. Bu satın almaya teşvik ise ağırlıklı olarak kitle iletişim araçlarında ki reklamlar sayesinde sağlanıyor. Akıllı telefonlar ise burada devreye giriyor çünkü akıllı telefonlar sayesinde nerdeyse bir çoğumuzun kullandığı sosyal medya ağlarına bağlanarak diğer insanlarla etkileşim kuruyor, içerik tüketiyor ve bir yandan da o içerikleri üretebiliyoruz.
Toplumda ki bireylerin gün geçtikçe daha bencil ve hazcı bir yaklaşım sergilemeleri aslında bu tüketim ortamının artarak büyümesine neden oluyor. Birey olarak yeni bir eşya aldığımızda mutlu oluyoruz ve kendimizi daha değerli hissediyoruz. Bu hissin nedenini tam olarak bilmiyor olsam da bence bunun en mantıklı sebebi insanlar olarak kendimizi ve etrafımızda ki insanları yeterince sevmememiz. Dünyada o denli kötü şeyler oluyor ki giderek bireysel yaşadığımız dünya daha da kötü gözüküyor ki gözümüze kendimizi iyice yalnız ve güçsüz hissediyoruz. İşte bu yalnız ve güçsüz olduğumuz izlenimine kapıldığımız ruh halimiz bizi daha da kötü hissettiriyor. Bu bunalımlar ile yaşarken kendimizi değerli ve mutlu hissedeceğimiz bir şeyler arıyoruz. Bu sebepten bizi en kolay mutlu edecek yolu yani bir şeyler satın alma yolunu tercih ediyoruz.
Yorumlar
Yorum Gönder