Cüzi Blog

Güneş bizim yaşamımız için ne kadar faydalı olsa da güneşe fazlaca maruz kalmanın bizler için  bazı zararları olmaktadır. Güneşten en fazla cildimiz ve gözlerimiz zarar görür. Bu yazıda sizlere güneşin zararları etkilerinden nasıl korunacağınızı anlatacağım. Güneşin Cildimize Zararları Ve Korunma Yolları Yaz aylarının gelmesiyle daha uzun süre ve daha dik bir açıdan güneş ışınlarına maruz kalmak cildimizi kalınlaştırarak derimizde kırışıklık oluşumuna neden olur. Bunun yanı sıra cildimizde damarlanmalar ve lekeler oluşabilir. Tüm bunlar cildimizin erken yaşlanmasına sebep olmaktadır. Ayrıca unutulmamalıdır ki direkt olarak yoğun miktarlarda güneş ışınlarına maruz kalmak deri kanserine neden olabilmektedir.  Güneşin zararlı etkilerinden korunmak için öncelikle yaz aylarında güneş ışınlarının en dik geldiği 10:00 ile 16:00 saatleri arasında güneş ışığına maruz kalmamak çok önemli. Ayrıca gündüz şapka takmamız, açık renkli kıyafetler giymemiz ve gün boyunca bolca su tüketmemiz ço...

C vitamini insanların sağlığı için olmazsa olmaz vitaminlerden biridir. Bu yazıda sizlere C vitamininin faydalarını ve hangi yiyeceklerden C vitamini alabilirsiniz ondan bahsedeceğim. C Vitaminini Neden Almalıyız ve Faydaları Nelerdir? C vitamini biz insanlar için vücutlarında olması gereken zorunlu bir vitamindir. Eksikliği olduğu durumlarda bağışıklık sistemimiz zayıflar ve hastalıklara karşı savunmasız bir durumda kalırız. C vitamini depolanabilen bir vitamin türü olmadığı için bu vitamini günlük olarak almalıyız.  Ayrıca bu vitamin insan vücudunun bir çok dokusunun sağlamlığını sağlayan kolajen maddesinin üretilmesi ve alyuvarların işlenmesi gibi bir çok işe yarar. C Vitamini Eksikliğinin Belirtileri Nelerdir? C vitamini eksikliğinin hafif olduğu durumlarda belirtiler yorgunluk, bitkinlik, iştah azalması ve yaraların iyileşmesinde ki gecikmedir. Eksikliğin artması durumunda ki belirtiler ise büyümede duraklama, kansızlık (anemi), enfeksiyonlara karşı direncin düşmesi, diş etle...

  Kış aylarının gelmesiyle birlikte ağaçlardan düşen kestaneler tezgahlarda yerini almaya başladı. Kış akşamlarımızın vazgeçilmez atıştırmalıklarından olan kestane bize keyif vermesinin yanında sağlığımız içinde oldukça faydalı. B1, B2 ve C vitaminlerini içerisinde barındıran kestane vitamin ve mineraller açısından oldukça zengin bir besin kaynağı. Kestanenin Besin Değeri 100 gram kestane 176 altı kaloriye denk gelmekte ve bu bir insanın günlük kalori ihtiyacının %8,8'ini karşılamaktadır. Ayrıca 100 gram kestanede 39,28 gram karbonhidrat, 1,01 gram protein ve 0,93 gram yağ bulunmaktadır. 100 gramlık kestanede bulunan C vitamini bir insanın günlük C vitamini ihtiyacını %62,33'ünü karşılamaktadır. Kestanenin Faydaları Kestane içerisindeki yüksek orandaki lif sayesinde uzun süre tokluk sağlar ve kan şekerinin yükselmesini engeller.  İçerisindeki yüksek karbonhidrat seviyesi sayesinde vücuda enerji sağlar.  Demir içermesi sebebiyle Kansızlığı önlemeye yardımcı olur. İçeriğind...

Ford Motor Company kurucusu olan Henry Ford şirketini kurmadan önce sadece iki silindirli içten yanmalı bir motorla otomobil yapmaya çalışan bir mucitti.  Ancak bu adam otomotiv dünyasının ve ilk bant usulü seri üretimin öncüsü oldu. Bu seri üretim sisteminin en önemli yanı montajlama kısmıydı. bu yazıda sizlere Henry Ford'un kendi otobiyografisinde yer alan montaj prensiplerini aktaracağım.                                           Henry Ford montaj için atılan ilk ileri adımın, çalışanı işe değil, işi çalışana götürmeye başlamalarıyla ortaya çıktığını söylüyor. Tüm işlemlerinde iki genel prensibin olduğunu vurguluyor: eğer öğrenebilmesi mümkünse, bir çalışan hiçbir zaman bir adımdan fazla atmak zorunda kalmamalıdır ve hiçbir çalışanın asla öne doğru eğilmeye ihtiyacı olmamalıdır. Henry Ford'un Montaj Prensipleri 1) Aletleri ve çalışanları işlem sırasına göre yerleştirin. Böyle...

Bu yazıyı 2021 yılının Mayıs ayının 19. günü ve Türkiye'de tam kapanmanın olduğu bir zamanda yazıyorum. 2019 yılının sonlarında Çin'de ortaya çıkan ve bütün dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını sayesinde hijyenin ne kadar önemli bir şey olduğunu tekrar hatırladık. Virüs Çin'de ortaya çıktığından beri gerek basından ve gerekse Çin'de yaşayan Türkler sayesinde Covid-19 salgınını takip ediyordum. Bu virüse yakalanmamak için dikkat edilmesi gereken şeylerin hijyen ve sosyal mesafe olduğunu anlamıştım. 2020'nin Mart ayında Türkiye'de ilk vaka görüldüğünde olacakları az çok tahmin ediyordum ve tahmin ettiğim gibi oldu. Aslında bu tahmin tamamen basından ve sosyal medyadan gördüklerimle oluşturduğum bir tahmindi. Üstünde fazla kafa yormama gerek olmamıştı Çin'de olan uygulamaların birçoğu bizim ülkemizde de olacaktı. İnsanlar korkmaya başladığında doğal olarak maske, dezenfektan ve kolonya satışları artmaya başlamıştı ve insanlar sürekli bu ürünlerden alıp s...

 İnsanlık olarak kendi benliğimizin farkına varmamızın çok daha önemli olduğu bir zamanda yaşıyoruz. Hayatımızın her anında yanımızda olan onsuz vakit geçirmekte zorlandığımız, bir kafeye veya misafirliğe gittiğimizde sürekli açarak kontrol ettiğimiz akıllı telefonlar sayesinde tüketimin bambaşka bir boyutunu yaşıyoruz. İnsan mutlu olmak için en kolay yolu seçer. Bu seçimin en kolayı ise alışveriş yapmak bir şeyler satın almaktır. Bu satın almaya teşvik ise ağırlıklı olarak kitle iletişim araçlarında ki reklamlar sayesinde sağlanıyor. Akıllı telefonlar ise burada devreye giriyor çünkü akıllı telefonlar sayesinde nerdeyse bir çoğumuzun kullandığı sosyal medya ağlarına bağlanarak diğer insanlarla etkileşim kuruyor, içerik tüketiyor ve bir yandan da o içerikleri üretebiliyoruz. Sosyal medya ağları özellikle para harcamaya daha çok meyilli olan genç yaş grupları arasında oldukça fazla kullanıma sahip. Sosyal medya ağları üzerinden oluşturulan reklamlar ve pazarlamalar sayesinde satın a...

          Evlerimizin salonlarının  baş köşesinde duran bu cihaz yıllar içinde evrilerek son derece net görüntülerle yayın yapan iyice incelen bir cihaz haline geldi. Bir zamanlar medya denilince akla ilk televizyon gelirdi. Gazeteler veya radyolar hep ikinci planda kalırdı. Televizyon kitlelere ulaşmak için muhteşem bir cihazdı. İlk çıktığı zamanlar radyodan çok daha etkili olarak görülüyordu. Radyo gibi sadece sesten ibaret değildi aynı zaman da siyah beyaz da olsa görüntü veriyordu. Televizyon yıllar içinde geliştikçe canlı yayınlar yapılmaya başladı. Daha sonraları televizyonlar renkli yayın yapabilir hale geldi. Televizyonların görüntü kaliteleri arttı. Önceleri karasal  olarak yayın yapılırken bir süre sonra uydular aracılığıyla yayınlar yapılmaya başladı ve ülkeler kendi televizyon uyduları uzaya göndererek dünyanın her yerine kendi kanallarının yayınlarını yapmaya başladı. Artık en ücra yerlere bile televizyon yayınları gidebiliyordu. Tab...

Planlı eskitme kapitalizm veya endüstriyel üretim hakkında bir şeyler okuyan bir çok insanın aşina olduğu bir kavramdır. Planlı eskitme aslında kapitalizmin çarklarının sürekli işler halde olması için kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntemde üreticiler tüketicilere sürekli satış yapabilmek için ürünlerin tasarım aşamasında kasıtlı olarak bozulmalar meydana getirecek parçalar tasarıma eklerler. Planlı eskitme ilk ortaya çıktığı zamanlarda Amerika Birleşik Devletleri II. Dünya Savaşından yeni çıkmıştı ve artmakta olan bir işsizlik sorunu vardı. Artan işsizliği azaltmak ve ekonomik kalkınmayı sağlamak için iş imkanları sağlamak gerekliydi. Bir şey ne kadar hızlı eskir ve insanlar yenisini ne kadar kısa sürede alırsa ekonomide bir o kadar hızlı büyür mantığıyla planlı eskitmeyi ortaya çıkardılar. Dünya üzerinde şu anda 7.53 milyar insan bulunmakta bu insanların her biri birer tüketici. Firmalar sürekli tüketiciler için ürünler arz ediyor ancak firmaların zarar etmemesi için arzların...

Çocukluk Yılları 1889 yılında londra'da dünyaya gelen Charlie Chaplin aslında tam anlamıyla gösteri dünyasının içine doğmuştu. Anne ve babası sirk oyuncusuydu ancak ebeveynlerinin anlaşamaması sonucu ailesi dağılan Charlie annesi ile birlikte yaşamaya başlamıştır. Annesinin sesini yitirmesi sonucu işsiz kalması annesinin akli dengesini yitirmesine sebep olmuştur ve bir gün annesi evdeki perdeleri yakması sebebiyle rehabilitasyon merkezine yatırılmıştır. Bu olaydan sonra charlie babasıyla birlikte yaşamaya ve çalışmaya başlamıştır. Charlie Chaplin annesi ve babası sayesinde henüz altı yaşındayken seyirci karşısında dans etmeyi ve şarkı söylemeyi  öğrenmeştir. Ancak aşırı alkol tüketimi sebebiyle babasının erken yaşta ölmesi kendisini londra yetimhanelerinden birinde bulmasına sebep olmuştur. Yetimhanede geçirdiği yıllar onun en zor zamanlarından biridir ve çektiği açlık, yediği dayaklar onun için çok acı bir tecrübe olmuştur ama ileride onun dünyaca ünlenmesini sağlayan meşhur...